Page 28 - Çınar
P. 28

28           Denizli İl Millî Eğitim Müdürlüğü Çınar E-dergisi 7. Sayı                                                                         Denizli İl Millî Eğitim Müdürlüğü Çınar E-dergisi 7. Sayı         29


        TEKNOLOJİYE YENİK DÜŞEN MESLEK:

        SEMERCİLİK





                                                                                  smanlı döneminden günümüze
                                                                             Okadar yük ve binek hayvanı
                                                                             olarak kullanılan at, eşek ve katır
                                                                             gibi hayvanların taşıyacakları yük
                                                                             sırtlarına zarar vermesin diye; arasına
                                                                             semer otu doldurulmuş olan deri ve
                                                                             keçe tabakasının ağaç iskelet üzerine
                                                                             sarılarak dikilmesiyle elde edilen
                                                                             ürüne semer denir. Bu işi yapan kişi
                                                                             de semerci olarak adlandırılır. Ata
                                                                             yadigârı olan semercilik  özen isteyen
                                                                             bir zanaat dalıdır. Dengesiz yapılmış
                                                                             bir semer hayvanın sırtından düşer ya
                                                                             da hayvanın sırtının yaralanmasına
                                                                             sebep olur.
                                                                             Çok geçmişe gitmeye gerek yok,
                                                                             arabalar yerine yollarda atların ve
                                                                             eşeklerin olduğu yakın bir geçmişe
                                                                             gitmemiz yeterli. İnsanların pazara
                                                                             giderken yüklerini taşıması için
                                                                             bir yük hayvanına ihtiyacı var. Bu
                                                                             hayvanlar aynı zamanda tarla sürmede,
                                                                             kışlık yakacak odunların dağlardan                 Onca ağırlığın, onca iş yükünün altında sırtı              Oysaki atların ve eşeklerin sırtları yaralanmasın
                                                                             indirilmesinde ve yolculuk sırasında               yaralanmadan insanı da, yükleri de taşıması gereken        diye ince eleyip sık dokuyan, bu konuda
                                                                             yardımcı oluyorlar insanlara.                      atlar ve eşeklerin sırtına bir çözüm olarak semer,         büyük özen gösteren semerci ustaları; kendi
                                                                                                                                binlerce yıldır hayatın vazgeçilmez parçalarından          sırtlarında oluşan kambura aldırmayacak
                                                                                                                                biriydi. Büyük pazarları ve çarşıları olan, kervan yolları   kadar çok seviyorlar zanaatlarını. Ancak bu
                                                                                                                                üzerindeki yerleşim yerlerinde semerci çarşıları bile      mesleğin kendileri ile birlikte unutulacağının
                                                                                                                                bulunurdu. Ancak teknolojinin  gelişmesi, at ve eşek       da farkındalar. Artık semercilik mesleği son
                                                                                                                                gibi binek hayvanlarının yerini çeşitli taşıtların ve tarla   demlerini  yaşıyor.  En  genci  50’li  yaşlarda
                                                                                                                                sürme araçlarının almasıyla semer ve ustalık gerektiren    olan,  küçüklüğünden      beri  bu    zanaata
                                                                                                                                semercilik zanaatı da giderek azaldı; unutulmaya yüz       ömrünü adamış ve büyük ihtimalle mesleğin
                                                                                                                                tutmuş meslekler arasında yerini aldı. İlçemiz Kale’de     kendilerinden sonra tarihin bir parçası
                                                                                                                                zamana ve teknolojiye direnen son semercilerden biri       olacağını bilen bu zanaatkârlar, zamana
                                                                                                                                ve  mesleğin  tek  esnafı  olan  Mustafa  UZUNDEMİR;       meydan  okuyorlar. Semerciler  bu zanaatın
         Hadi canlandıralım gözümüzde şöyle bir, ne dersiniz? Dedelerimizin, babalarımızın çocukluğunu getirelim                mesleğin dedesinden babasına ve babasından da              kaybolup gitmesinden büyük üzüntü duysalar
         aklımıza. Anlatıyorlar ya hani, “Ben çocukken araba yoktu.” Şimdiki gibi asfalt da değildi hani yollar. Taş döşeli     kendisine geçtiğini, mesleğe ilk başladığı yıllarda        da yeni bir çırak yetiştirmenin de gereksiz
         yollar da pek yoktu. Bahar yağmurları yağmış, buğdaylar ekilecek toprağa. Toprağın sürülmesi gerek. Buğdayı            semer üretimi için taleplere yetişemediklerini, matkap     olduğunu düşünüyorlar. Çünkü yetiştirecekleri
         biçtikten sonra başaktan ayırmak gerek. Daha sonra un olması için buğdayı çuval çuval değirmene taşımak,               hariç, hiç bir makinenin kullanılmadığını, bu mesleğin     elamanların    bu     meslekle    geçimlerini
         öğüttürmek gerek. İşte bu işlerin sadece insan gücüyle yapılması imkânsızdı. Bunun için at, eşek ve katır gibi         tamamıyla el emeği olduğunu söyledi. Teknoloji             sağlayamayacakları aşikâr. Semercilik de artık
         hayvanlara ihtiyaç vardı. Fakat bu hayvanların gücünden direkt olarak faydalanmak mümkün değildi. At ve                geliştikçe hayvan yerine motorlu araçların kullanılmaya    resimlerde kalacak.
         eşeklerin sırtı yaralanmadan insan ve eşya taşımalarına olanak sağlayan bir eşya olarak semer kullanılıyordu.          başlanmasıyla birlikte semere olan talebin her geçen
         Semercilik; kendi kamburluğu pahasına hayvanların sırtında yaralar oluşmaması, hem hayvana hem de insana               gün biraz daha azaldığını ve genç nesillerin mesleğe ilgi
         konfor sağlaması amacıyla en ufak bir hataya imtiyaz tanımayan, ustalık gerektiren bir zanaattı. Bir zamanlar          göstermediğini belirtti.
         iyi bir araba ustasından daha çok itibar gören bu insanların varlığını, atölyelerinin yerini yenil nesil bilmiyor                                                                     Mehmet KARABACAKLI
                                                                                                                                                                                               Denizli Kale Halk Eğitimi Merkezi Müdürü
         bile.
   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33