Page 46 - Çınar 13
P. 46

Sapanla kurbağa, kuş taşlamak dışında zararlı işler yapmazdık. Telden teker
        ESKİDEN OYNANAN ÇOCUK OYUNLARI                                                                                                  yapar süslerdik ve fiyakalı fiyakalı dolaşırdık. Telden çember yapıp çember yarış-


                                                                              Eskiden oynadığımız oyunlar-                              tırırdık, çaya girer düşerdik her yerimiz ıslanırdı. Ayakkabımızdan, karpuz-kavun
                                                                       da kavga etsek de kardeşlik başlardı                             kabuklarından araba yapardık, söğüt dalından düdük yapardık. Koyun ve öküz
                                                                       arkasından; kimse kimseye küsme-                                 güdülürken daha nice oyunlar oynanırdı.   Susadığımızda su markası seçmeyi bı-

                                                                       den evlere dağılırdık ertesi günü ha-                            rak, bir kuş ya da hayvanın düştüğü kokulu kuyulardan su içmek zorunda kalırdık.
                                                                       yal ederek. Şimdilerdeki oyunlarda-                              Değişmeyen yemeğimiz mayalı ekmek, zeytin ve peynirdi; yoğurt kesesi de olmazsa
                                                                       ki kavganın konusu “Tablet senin/                                olmazlarımızdandı.
                                                                       benim; bilgisayara sen oturacaksın/                                     Şimdilerde bunların tamamı unutuldu; herkesin elinde bir telefon, neredeyse

                                                                       ben  oturacağım;  kavga  ettiğimiz                               önümüzdekini göremeyecek ve bir gün düşeceğiz. Dostluklar ve dostlar da sanal
                                                                       kişiler kardeşlerimiz, eşimiz veya                               alemden seçilir oldu. Kitap falan da okunmuyor genelde. Eskiden hayvan otlatırken
                                                                       aileden birisi. Oyunlar, zaten vur-                              arazideki gazete parçaları okunurdu hatta bulabilirsek kitap da okunurdu. Şimdi-
                                                                       dulu kırdılı ya da pembe yalanlarla                           TAVAS  lerde varsa yoksa her şey telefonda saklı ve bağımlısı olduk; çocuklarımız da bizden

                                                                       süslü. Bu oyunlardan bazılarını da                               görerek telefon bağımlısı oldular.
                                                                       kısaca hatırlatmak istedim.                                      Size aşağıda bazı oyunların oynanış biçimlerini anlatacağım ama size önerim,
                                                                              * Seksek, Beştaş, Tongeli, Çiz-                           hadi alın çocuğunuzu, torununuzu hiç olmazsa saklambaç, körebe oynayın. Ben
                                                                       gi, Körebe, İstop, Can, Kiremit, Ev-                             torunum Almira’yla arada onun zorlamasıyla oynuyorum ve sonuçta inanın çok

                                                                       cilik oyunu, Uzuneşek, Yakan top,                                mutlu ve dinlenmiş oluyorum ama onu yakalamak, bulmak yok; baştan söyleyeyim
                                                                       Kemik atmaca, Çelik çomak, Tis-                                  bu konuya özellikle dikkat edin.
                                                                       ki, İp atlamak, Mendil kapmaca,                                  İyi oynamalar dilerim.
                                                                       Bez bebek. Gazoz kapağı ütmece,                                  NOT: Bildiğimiz birçok oyun var ama ben aşağıda unutulmakta olan oyunlardan

                                                                       Keçi Boynuzu, Gündüze Gece, Kay-                                 üç tanesini sizlerle paylaşıyorum.
                                                                       rak, Pımpır/ Pumpura döndürme
                                                                       (misket), Telden araba, Beş Kuyu,                                                                                                     Muhammet KAHRAMAN
                                                                                                                                                                                                                    Türkçe Öğretmeni
                                                                       Yağ Satarım Bal Satarım, Beş Taş,                                                                                        Hacı Ali Bilal Cumhuriyet Ortaokulu
                                                                       Çember veya lastik döndürme, El
                                                                       El Epildek, Elden Çıkan Çekirdek,
                                                                       Tahterevalli binmek, salıncak bin-
                                                                       mek vb.

               Eskiden bayramlarda gediklere/çıkmaz sokaklara salıncaklar kurulurdu ve sadece
        çocuklar değil genç kızlar, erkekler akşamlara kadar salıncak binerler ve eğlenirlerdi. İhti-
        yarlar kızsalar da bazen görmemezlikten gelirlerdi.
               Bir zamanlar gazoz kapağı ya da düğme duvara çarpılarak ütmece/kazanmaca oy-
        nanırdı her ne kadar kumar sayılsa da maddî bir gider olmadığı için o günleri bile arar

        olduk. Gazoz kapaklarını yollardan toplardık; düğmesine ise genelde büyükler oynardı.
        Tiski (Toka-misket) oyunu da vardı; bu defa gazoz kapağını veya düğmeyi yere dik saplardı
        ve tiskiyle vurmaya ve kazanmaya çalışırdı. Bu işin sonunda elbette kavgalar, dövüşler de

        olurdu ama bunlar hep geçiciydi; kazandıklarımızı arkadaşlarla paylaşırdık ve o zaman da
        kaybeden olmazdı.
               Çelik de oynadığımız oyunlardandı; çelik çubuğunu almaya giden ebe gelinceye ka-
        dar onun alanını kazardık ve kaybedenin ayaklarını oraya gömerdik; taşlı alanlarda fazla
        kazamazdık ama tarlada oynadığımızda yarı beline kadar gömülenler olurdu.


   46                                                                                                                                                                                                                                     47
   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50