Page 48 - Çınar 13
P. 48
AYAK OYUNU YUMRUK KİLİT
O zamanlar evler genelde tek oda olduğundan ailenin bütün fertleri odada oturmak- Eller yumruk yapılır ve üst üste konur. Ebe aşağıdaki tekerlemeyi söyleyerek yum-
tadır. Vakit geçirecek bir şey olmadığından oyun oynamaya karar verirler. Herkes ayağını rukları açmaya başlar. Oyun sırasıyla böyle devam ederken tekerlemeyi bilemeyen ve takı-
uzatır. Biri aşağıdaki şekilde tekerlemeyi söylemeye başlar ve dizlere ya da ayaklara doku- lan ebe olur.
nur; tekerleme nerede bittiyse o ayak oyundan çıkar ve sonuçta ayağı uzanmış kalan kaza- “Anahtar nerede?
nır. Dokunma ve sayışma işini genelde küçükler, torunlar yaparlar. Suya düştü.
(Kaynak: Gülser KAHRAMAN- Mustafa ÇELEBİ) Su nerede?
“İğnem miğnem, /Ucu diğnem. /Elma sekiz, /Fiş fiş dokuz. /Fil fillecik, /Gus gullecik./ İnek içti.
Sen bu oyundan çok.” İnek nerede,
Bu oyunun oynayışı için Çağırganlı Aşık Musa(Mustafa) SOYUÇOK tekerlemenin Dağa kaçtı.
aşağıdaki gibi de söylendiğini belirtti. Dağ nerede?
“Piren piren,/İken iken./ Karcı Veli’nin,/ Kara diken./ Buraya gelen kuştur,/ Kanatları gü- Yandı kül oldu.”
TAVAS EL OYUNU
müştür./ Allı gelin, pullu gelin,/Çek ayağını güllü gelin.” (Kaynak: Gülser KAHRAMAN- Mustafa ÇELEBİ)
Herkesin elleri kapalı şekilde yere
koyulur. Tekerleme yapacak olan aşa-
ğıdaki dize-leri söylemeyi başlar, kimin
elinde son bulduysa o el ters döner yani
serpiyormuş gibi olur, oyundan çıkar.
Bu oyunda da elleri serpilme durumu-
na gelip oyundan çıkanlar kazanır sona
kalan ebe olur.
“El el epildek,
Elden çıkan çekirdek.
Çekirdeğin yarısı,
Yağlı koyun derisi.
Sellem süllem,
Serp elini.”
(Kaynak: Gülser KAHRAMAN- Mus-
tafa ÇELEBİ)
Fotoğraflarda Aşık Musa SOYUÇOK
ve torunu Furkan BÖLÜK’ün oyunları
oynayışını görüyorsunuz.
48 49