Page 22 - ÇINAR 12. SAYISI
P. 22

Körpecik yavrumuz bir yana savruldu,




                                                                                                                                                                         ben bir yana, sense kara toprağa,



                      ZÜBEYDE TÜRKÜSÜ                                                                                                                                                  Meğer yuvam senmişsin,





                      VE ÖYKÜSÜ                                                                                                                                                 çeşmelerden aksa sarı liralar








                        Bu  yarım  ve  acıklı  aşk  hikâyesinden  Zübeyde                                                                                                              hükmü yok hiç yanımda.


                      Hanım ve Kasap Sarı çiftine dair geriye onlara                                                                                                                   Sırça konaklar verseler,



                      ait  kızları  Ayfer  Hanım  kalmıştır.  Ayfer  Hanım


                      ise babasının vefatından maalesef ki çok sonra                                                                                                        değişmezdim ben bir tek saçına,



                      bu  acı  dolu  hikâyeyi  dostları  aracılığıyla                                                                                                        Yerin gönlümün tahtında ama


                      öğrenmiştir.  Babasının  annesi  Zübeyde’ye                                                                                                               yoksun şimdi benim yanımda.


                      duyduğu  özlemi,  incir  ağacının  altında  yakılan



                      ağıtları  ve  gözyaşlarını  duyduğunda  çok


                      duygulanır.  Kültürel  miras  olan  türküyü  anne                                                                                                         Zübeyde’m, unutamam seni,



                      babasının  aşkına  hediye  etmek  ister  ve


                      derlenmesi  için  harekete  geçer.  Bu  hikâyeden                                                                                                                   hep solumda sancımsın,


                      ilham  alarak,  Zübeyde  Hanım’ın  anısını                                                                                                      Sarı Kasap hırçın derler, bilmezler,



                      yaşatmak için bu türkü ortaya çıkarılır. Zübeyde


                      kelime  anlamı  olarak  “cevher”  demektir.                                                                                                                      içindeki en derin yarasın.



                      Yaşamın  cevherine  ulaşamasa  da  öyküsü  ile                                                                                                      Zübeyde’m, senle dolu benim her


                      sonsuz  bir  anının  cevheri  olan  Kasap  Sarı’nın


                      ve  Zübeyde’nin  aşkı,  bu  türküyle  nesilden                                                                                                                             hayalim, her anım,



                      nesile  aktarılsın  istenir.  Gerçek  yaşamda  nasip                                                                                   Unutamam ben seni, unutamam; sensiz,


                      olmayan,  yarım  kalmış  sevdanın  türküler  ile



                      nesillerce  yaşaması  acılı  ailelerine  kalan  bir                                                                                                                        yalnız kalakaldım.


                      hatıra,  kültürel  hazinemize  ise  bir  mirastır.


                      Türkünün  hikâyesini  araştıran  kişilere  ulaşarak                                                                                                   Dokusun tezgâh, uçsun mekik,



                      ortaya  çıkaran  ve  son  haline  şekil  veren,


                      bestesine  katkı  sunan,  Buldan  Doğal  Hayatı                                                                                                        işlesin ustalar: şallar hoşgörler,



                      Koruma  Derneği  ve  DENFOT  Başkanı  Sayın                                                                                                                               Evinde şen olanlar,


                      Sait Yalçın’dır. Öyküyü anlatarak kişi ve yerlere


                      ulaşılmasını                        sağlayan                    Buldanlı                    Turgut                                                           çöken yalnız adamın halini



                      Kaymak’tır.  Türküyü  düzenleyen,  derleyen  ve                                                                                                                              nereden bilsinler?


                      öyküsünü                     kaleme                 alan             Uzman                  Türkçe



                      Öğretmeni ve Sosyolog Gülsüm Yılmaz’dır. İzni                                                                                                             Kasap Sarı’nın acıklı kaderi,


                      ve  destekleri  için  Sayın  Ayfer  Efeoğlu’na  ve                                                                                                     dağılmış yuvası, yüreği mahşer,


                      kardeşi Mustafa Cirit’e teşekkürlerimizle.
                                                                                                                                                                               Bu sevda, kara yazgı benimle





                                                                                                                                                                                               mezara kadar gider.











                                                                                                                                                                                              (Sarı lira: Buldan’da altın olarak yöresel bir


                                                                                                                                                                                                                     kullanımdır.

                                                                                                                                                                                                   Hoşgör: Bir dokuma türü adıdır.








                                             Hazırlayan: Gülsüm YILMAZ



                                                                         Türkçe Öğretmen



                                  Tosunlar Ortaokulu - Sarayköy








            22
   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27